Kitap Önerilerim

Kendinize dair cevaplar bulabileceğiniz kitaplardan bazıları

PH. D., Peter A. Levine, Ann Frederick

Kaplanı Uyandırmak Travmayı İyileştirmek

“Kaplanı Uyandırmak” bize travmaya dair yeni ve umut dolu bir bakış açısı sunuyor. Kitapta insan, içgu¨du¨sel kendini iyileştirme kapasitesi ve doğuştan gelen bu kapasiteyi kullanacak entelektu¨el zekayla donatılmış eşsiz bir varlık olarak göru¨lu¨yor. Sorulup cevap bulunan ilgi çekici bir soru da yok değil: Vahşi doğada su¨rekli tehdit altında yaşamakta olan hayvanlar neden nadiren travmatize olurlar? Vahşi hayvanları travma semptomlarına neredeyse tu¨mu¨yle bağışık hale getiren dinamikler anlaşıldığında, insanoğluna ilişkin travmanın gizemi de ortadan kalkıyor.

“Kaplanı Uyandırmak” travma semptomlarını ve onları iyileştirmek için gerekli adımları standartlaştırıyor. İnsanlar genellikle sıradan göru¨nen deneyimlerden dolayı travmatize oluyorlar. Okuyucu burada, hayata dair boğucu olaylara karşı verdiğimiz tepkileri yöneten, örtu¨k olmakla birlikte gu¨çlu¨ du¨rtu¨lere ilişkin rehberli bir tura çıkarılmış gibi gezdirilmekte. Bunu gerçekleştirmek için ise bedensel algılarımıza odaklanmamıza yardımcı olan bir dizi egzersizden faydalanılıyor. Bu algılara ilişkin farkındalığın artırılmasıyla da travma iyileştirilebiliyor.

Judith Herman

Travma ve İyileşme

Vahşete verilen olağan tepki, onu akıldan çıkarıp atmaktır. Sosyal anlaşmanın belli ihlalleri, yüksek sesle söylemek için fazlasıyla korkunçtur; bunun kelime karşılığı, ‘dile getirilemez’dir.
Savaş gazileri, ev içi şiddet ve tecavüz mağdurları, çocukluk istismarı ve ensest kurbanları..."Dile getirilemeyen"in, vahşetin tanıkları... Ve taraf tutmak zorunda olan seyirciler... Failin tarafını tutmak caziptir çünkü her fail, seyircinin hiçbir şey yapmamasını ister. Kötü olanı görmemenin, duymamanın, konuşmamanın evrensel arzusuna başvurur. Ve kuvvetli bir insan hakları hareketinin yokluğunda, aktif tanıklık süreci kaçınılmaz olarak unutmanın aktif sürecine teslim olur. Bastırma, çözülme ve inkâr, bireysel bilinç fenomeni olduğu kadar sosyal bir fenomendir de.
Judith Lewis Herman, travmayı tıp literatüründe bir hastalık olarak kabul ettiren ve bu bakımdan tıp tarihine geçen Travma ve İyileşme adlı bu çalışmasında, özellikle ev içi ve cinsel şiddet konularına eğilirken, hiç kimsenin travmaya tek başına göğüs geremeyeceğini vurguluyor. Hastalığın doğru teşhis edilmesi, hastanın güvenliğinin sağlanması ve hastayla terapist arasındaki ilişkinin, iyileşmeye giden yolun temel basamakları olduğunu belirten Herman, geçmişte ve günümüzde gerek psikiyatri alanında, gerekse toplumsal yaşam ve hukuk düzleminde hâkim olan patriarkal anlayışın kadın sorunlarına, özellikle de kadına yönelik şiddet ve tecavüz sorunlarına eğilmede yetersiz kaldığını, hatta yanlış sonuçlara vardığını ileri sürüyor. Travma ve İyileşme, mağdurların tanıklığına başvurularak yapılmış, bu alandaki büyük boşluğu dolduracak, hem doktorların hem de konuyla ilgili herkesin okumadan geçemeyeceği kapsamlı bir çalışma.

David Emerson

Terapide Travmaya Duyarlı Yoga Bedeni Tedaviye Katmak

David Emerson'ın "Terapide Travmaya Duyarlı Yoga" çalışması, karmaşık travma semptomlarıyla çalışma, iyileşme ve kişisel gelişim için bize ek bir yaklaşım sunar ve harika bir rehber oluşturur.

Laurence Heller, Aline LaPierre

Gelişimsel Travmanın İyileştirilmesi

Hepimizin içinde bağlantı, sağlık ve canlılığa yönelik kendiliğinden oluşan bir hareket mevcuttur. Ne kadar içine kapanık ve soyutlanmış bir hale gelmiş olursak olalım ya da yaşadığımız travma ne kadar ciddi olursa olsun, en derin seviyede, tıpkı bir bitkinin kendiliğinden güneş ışığına doğru hareket etmesi gibi, her birimizin içinde de bağlantı kurmaya ve iyileşmeye doğru giden bir dürtü bulunur.
İnsanlar sayısız duygusal sorun ve zorluktan mustarip gibi görünse de
Laurence Heller ve Aline LaPierre bunların çoğunun biyolojik temelli beş
yapılandırıcı ilkeye dayandırılabileceğini savunuyor: bağlantı ihtiyacı, uyum, güven, özerklik, sevgi ve cinsellik. Erken dönem travmanın kişinin kendisi ve başkalarıyla bağlantı kurma kapasitesini nasıl bozduğunu ve bunun arkasından canlılıkta görülen azalmanın çoğu psikolojik ve birçok fizyolojik sorunun altında yatan gizli boyut olduğunu anlatıyorlar.
Heller ve LaPierre, sinir sistemini düzenlemek ve düşük benlik saygısı, utanç ve kronik öz-yargılama gibi gelişimsel ve ilişkisel travmanın sonucu oluşan kimlik çarpıtmalarını çözmek için aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya yaklaşımları bütünleştiren bir yöntem olan NeuroAffective Relational Model’i (NARM) tanıtıyor. Kişinin geçmişini göz ardı etmemekle birlikte, NARM, fizyolojimizi, psikolojimizi ve ilişki kapasitemizi sürdüren bağlantı deneyimini bütünleştirmek için danışanların mevcut andaki güçlü yönlerine, kaynaklarına ve dayanıklılığına odaklanmak üzere çalışmayı vurguluyor. “Deneyimli terapistler Larry Heller ve Aline LaPierre, Wilhelm Reich, Erik Erikson ve Alexander Lowen’in .ncü geleneğinde çocukluk dönemi gelişiminin zengin ve tutarlı bir sentezini .rüyor. Temel çatışmalarımızı daha iyi anlamak isteyen bizler için anlaşılması kolay araçlar sağlıyorlar. Gelişimsel Travmanın İyileştirilmesi, duygusal olgunluğu destekleyen hayati ve erişilebilir bir haritadır.” -Peter A.Levine PhD, Efsanevi Kaplanı Uyandırmak: Travmayı İyileştirmek kitabının yazarı.

İletişime Geçin

Sorularınız için bana yazabilirsiniz

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00